12 Ekim 2010 Salı

NE ÜMİTLERLE BAŞLAMIŞTIK HAYATA...



"Ne ümitlerle başlamıştık hayata...
Hani ışıl ışıl gözlerinde maviliği olacaktı göklerin
Ve kollarında sıcaklığı, bahar öğlelerinin..."


* * *


Bir ses geliyormuş uzaklardan
Giderek yaklaşarak..
Biraz nefes nefese, biraz da cıvıltılı
Allahım; bu ses onun, bu odur!
Ben de diyordum ki zaten,
Neden böyle içimde,
Birdenbire bu huzur?


Evet! Bu sensin,
Bu nefes seninmiş,
Bu hâyâl senmişsin!
Hâyâl dedik ya bu;
Sözde sen benimmişsin...


Bir şaşkınlık, bir telaş, fırlarmışım yerimden
Bu kadar olduğunu ben bile bilmezmişim
Gelmedi bugün niye, merak ettim demiş de,
Meğer okuldan çıkmış, doğru bana gelmişsin


Zamansa çoktan durmuş, ya da asla geçmemiş
Saçımdaki aklar da zaten benim değilmiş
Gençmişim ben de hani, sen yine aynı güzel
Her şeyi değiştirmiş, nedense böyle işte,
Kudretiyle hemence, bir görünmez güzel el!


İşte böyledir rüya,

Uyansan, uyanmasan nasıl olsa bitecek
Acısı sende kalır, kendi çekip gidecek
Ne kadar veda etsen, ellerin titreyecek
Burukluğu içinden ömrünce gitmeyecek


Duyulmuyor ne yazık, artık kalbimin sesi
Bir zamanlar bizler de, önce vefa diyendik
Öyleyse hani neden, neyi neyle değiştik?
Dünya bildiğimiz dünya, demek ki biz değiştik!


Meraktayım, nasılsın, var mı bir istediğin
Bak bir çırpıda geçiyor, nedir ömür dediğin
Olmasa da bir deva, şu gönül yarasına
Bir selam sıkıştırıp bir satır arasına
Bari bir haber versen, arasan ara sıra...


Hiç bir şey eskisi gibi değil,
Eskisi gibi değil dünyam!
Benim için sen artık erişilmez düştesin
Belki bir parça bulut, bir parça güneştesin


Darmadağın olsak da, kırılsa da kalbimiz
Ne diyelim güzelim; şu fani ömrümüzde biz;
Ne ben şansı açık bir delikanlı olabildim,
Ne sen bahtı açık bir kız...
Ne kadar da olsa itirazımız
Böyle takdir edilmiş demek,
Böyle yaşayacakmışız...




Ahmet Hüsnü / 7 Eylül 2010 / Osmaniye





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder