Hayatta, katlanılması en zor şeylerden biri de bu değil midir?...

"Hayatta en zor şeylerden biri, sevdiğin kişinin bir başkasını sevdiğini görmendir."

1950'lili yıllarda Emirgan sahili

Eski İstanbul alemleri

Sene, 1902. Çatırdayan bir imparatorluğun başkentinde bir zâbitân grubunun sazlı-sözlü akşam eğlencesi.

Madalyondaki resim

Hatırası yıllara yenilmiş bir aşktan geriye kalmış bu eski resim kimindir ve hangi sevgilinin madalyonunda saklanmak üzere böyle özenle kesilmiştir, kim bilir?..

60'lı yıllardan anılarda kalanlar...

Ortaköy'e bahar gelmiş...

Yıl, 1960'ların sonları...

Nisan Sürprizleri

Nisan ayı sevimli bir şaşkınlık içindedir hep. Hem yağmur yağsın ister, hem de güneşsiz bir günü kendine yakıştıramaz. Baktı olmuyor; "hadi öyleyse ortayı bulalım!" der gibi, durur durur da, günlük güneşlikken gökyüzü, kendi haline gezinen küçücük beyaz bir buluttan bir yağmur icat ediverir hemencecik...

İnsansan yaşadığın yeri abad edersin, değilsen berbat...

Oak Alley Plantation, Vacherie, Louisiana

Şunu biliyoruz ki, arabesk bir talan kültürünün hakimiyeti altında, maddi-manevi ne varsa onu bir çekirge sürüsü gibi son sürat talan etmeyi ilke edinmiş zihinlerin kavrayamayacağı güzellikler yaratmaya Allah dünyayı ve insanı müsait kılmıştır. Bu resim de bunun en güzel delillerinden biri olsa gerek.

Mississippi nehri kenarında, Louisiana'nın şeker plantasyonlarından birinin sahibi olan bir Fransız tarafından yaptırılmış olan malikâneye çıkan 200 m.lik yolun iki yanına 1870'li yıllarda dikilen bu meşeler, zamanla muhteşem bir görüntüye bürünmüşler. Başta da dediğimiz gibi, toprağa "arsa" gözü ile bakıp, üzerine hemence bir AVM kondurma planları yapan köşe dönücülerin anlayacağı türden işler değil bunlar...

Karşıdan görünüş ise işte böyle:

Sydney limanına farklı bir bakış

1960 yılının dergi ve "mecmua"ları

İstanbul'da bir gazete bayiinin tezgahından görünüm...
Tommiks var, Çelik Blek henüz Teksas olmamış. Arkalarda Hayat dergisince çıkarılan Hayat Ansiklopedisinin güncel fasikülü...
Ve hele Karnaval adlı dergiye kapak olmuş Türkan Şoray'ın şuh pozu!..

Sütçü Kız

Kadın, her yerde, her devirde kadın.

(Sovyetler Birliği döneminden kalma bir resim)

Ana gibi yâr olmaz İstanbul gibi diyâr

İstanbul, Moda'dan bir görünüm. Yıl 1924...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler…
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu.
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yâr olmaz İstanbul gibi diyâr;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…
Gecesi sümbül kokan,
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul…

Necip Fazıl Kısakürek

Yarını olmayan aşklar...

Kedicil düşler

Şurası muhakkak ki, herkes meşrebine uygun bakıyor aleme...