28 Aralık 2016 Çarşamba
Bir hayattan geriye kalan...
Mersin'de, bir inşaata çalışırken iş kazasında hayatını kaybeden bir işçi kardeşimizden geriye kalan...
Sevilmiyor sevenler
Sessiz ve derinden akan bir ırmak gibi içimizden ağır ağır akıp geçen yalnızlığımıza arkadaşlık etsin diye şu güzel Kürdilî Hicazkâr şarkıyı, insanın kalbine gömdüğü bir aşkın mezarına her gece usulca bıraktığı bir gül gibi, ben de bu geceye öylece bırakıyorum…
6 Aralık 2016 Salı
İlle de sen
Ey gurup nakışlım
Seneleri sırtında yıkadığım teneşir
Ey benim küskün mehtabım
Bir kibrit çalıver artık ucuna karanlığın
Sensizliğin kutbuna cemreyi düşür
Görmez misin, göremez misin hey can?
Yıldızlar tir tir titreşir
Yıldızlar üşür
Anla artık can
Sığmaz oldun çığlıklara, suskunluklara
Kesmiyor artık çiçeklere, kuşlara ismini vermek
Yaratılmış ne varsa sen diye sevmek yetmiyor artık
Ey şafak yüreklim
Yetmez mi her baharın önüne bir son koyduğun?
Yıkık dağlar gibi kaşlarının hışmına gömdüğüm yıllar yetmez mi?
Aralansın artık
Beklenen sabahların kundak oyası kirpiklerin
Yosun tutmuş dağlarda sular uyansın
Tulû bir tebessümle parçalansın matemin şah damarı
Tan yeri yırtılan geceler gibi
Kanasın, kanasın, kanasın
Hey can
Ey açık yaramın küskün ilacı
Ey kaderimin mührüne kazılmış desen
Muadilini yazacak kalem yok gayri
İlle de sen, ille de sen
(Tamamı: www.edebiyatdefteri.com/siir/719114/ille-de-sen---.html )
Gözden ırak olan, gönülden de mi ırak?
Mevlana'nın:
“Der Yemeni piş-i meni, piş-i meni der Yemeni”
(Yemen kadar uzakta ama sanki yanıbaşımda, yanımda ama sanki Yemen kadar uzakta..." deyişinin Oğuz Ataycası...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)